Boşnak anti-faşist kararların üzerinden 80 yıl geçti
1941 yılı Ekim ve Kasım aylarında Prijedor’dan Banja Luka’ya, Saraybosna’dan Zenica’ya ve Mostar’dan Trebinje’ye ve diğer yerlere kadar Bosna-Hersek’in her yerindeki Boşnaklar, Sırp, Yahudi ve Roman komşularına karşı suçlar işleyen Ustaşa ve Nazilere karşı ayaklandılar.
Boşnaklar, 1941 yılında Ustaşa ve Nazi zulmüne ve ırkçı yasalarına karşı sesini yükselten tek Avrupa halkıydı. Saraybosna, Banja Luka, Zenica, Mostar ve diğer şehirlerdeki anti-faşist kararlar, o karanlık faşizm döneminde Boşnakların kolektif hislerine tanıklık ediyor. Hemen hemen tüm önde gelen Boşnak siyasetçiler, aydınlar ve ulema, anti-faşist kararların imzacısıdır. Bunlar medeniyet değeri taşıyan belgelerdir. Bunlar, 1992-1995 savunma ve kurtuluş savaşındaki anti-faşist mücadelenin gerçek temelidir. Onlar aslında şu sorunun gerçek cevabını verdi: Boşnaklar kim? Boşnaklar, ülkelerinin çoğulcu karakterini ve hoşgörülü ruhunu korumak ve geliştirmek için yüzyıllardır çabalayan anti-faşist bir Avrupa halkıdır.
Boşnaklar, Bosna Hersek’teki faşizm karşıtlığı fikrinin 1941 ve 1942 yıllarında bile yenilmesine izin vermediler. Tehlikeli münhasırlık ideolojilerinin, insan potansiyelini açığa çıkarmaya çalışan ilerici katılım, entegrasyon ve çoğulculuk ideolojilerine üstün gelmesine izin vermediler.
Boşnaklar, anti-faşizmin insanlığın değerli bir mirası olduğuna inananların yanındadır. Onların tarihsel deneyimleri, bir bütün olarak Avrupa toplumu için değerli dersler sunmaktadır. Özellikle onların Bosna-Hersek devletinin ve toplumunun temel direkleri olarak etnik gruplar arası diyalog ve hoşgörünün geliştirilmesine olan bağlılıkları.
Alija Izetbegović, konuşmalarında Boşnakların anti-faşist geleneğinden sık sık bahsederek, çaba ve eylemlerinde bunu teyit etti:
“Hedefimiz, kimsenin dini, milleti ve siyasi inancı nedeniyle zulme uğramayacağı demokratik ve laik bir devlettir.”
“Tek etnikli, tek dinli ve tek partili asalak devletler kavramına -bunu çoğul olarak söylüyorum- özgür ve demokratik Bosna kavramı ile karşı çıkarıyoruz. Nefret ve hoşgörüsüzlüğün karşısında demokrasi ve hoşgörüyü öne çıkarıyoruz.”
“ALIJA IZETBEGOVIĆ” VAKFI